'KUTSAL TOPRAK YALANI YÜZÜNDEN CANLAR KAYBOLUYOR'
Tarih boyunca, özellikle Ortadoğu coğrafyasında Tanrı ile konuştuğunu iddia eden insanlar olmuş ve kendilerini seçilmiş olarak eğitimsiz hurafeye inanan halka inandırmışlardır.
Bugün, sayıları bile tartışmalı olan bazıları, kanıtlanmamış olduğu halde yaşadığı iddia edilenler yüzünden tarih boyunca savaşlar yapılmıştır.
Bu bazen tarih kitaplarında, bazen de hurafe kitaplarında görülmektedir. İnsanların neden bir kurtarıcı olarak tanımadıkları görmedikleri veya yaşayıp yaşamadıklarını belli olmayan birilerini görmek istediklerini anlamış değilim.
İllada birini kutsal görmek isteyenleri merak ediyorum ?
Sizleri dünyaya getirmek için doğumunda acı çeken anneleriniz daha kutsal değil mi? Kutsallık konusunda insanların kendi düşüncelerini, vicdanlarını ve akıllarını sorgulamak doğru bulmuyorum. Ancak her geçen yıl ülkemizde artan yaşlı huzur evlerinde yaşayan vatandaşlara baktığımızda, bunların başta kendileri ve aileleri olmak üzere bir kurtarıcıya inandığını ve dua ettiğini görüyoruz. Değil mi?
Bu evrende Tanrı ile konuştuğunu iddia eden bir kurtarıcı varsa neden yardımcı olmuyor?
Tanrı ile konuştuğunu söyleyen kurtarıcıların doğdukları coğrafyada "kutsal topraklar" diye bir yalanlarını asırlardır inandırılmış insanlara anlatılmış ve toprak uğruna yüz binlerce canın yok olmasına neden olmuş. Bugün kurtarıcıların ortak olarak kabul ettiği İsrail ve Filistin ülkelerinin içinde bulunduğu "Kutsal Şehir" Mescidi Aksa, aslında her iki topluluğun inançlarına göre kurtarıcı olarak gördükleri Hz. İbrahim'e (Abraham) dayanıyor.
Bu yazımı yazarken İsrail'e yapılan saldırı sonucunda yaklaşık 100 canın kaybedildiğini görüyoruz. Arşivlere bakıldığında, Filistinli vatandaşların da benzer olaylara tanık olduğunu ve her gün o bölgede olayların yaşandığını görmekteyiz.
Tüm mesele kutsal topraklar gibi gözükse de asıl konu daha çok yaşam alanına sahip olmak.
İsrail ya da Filistinliler bu topraklara gelmeden önce başka bir uygarlığın yaşadığını görmekteyiz. Bu uygarlık, kutsal topraklar için değil yaşamak için oluşturmuş ve sonradan gelen Filisler ve İsrailliler tarafından yok edilerek tarih sayfalarında kaybolmuşturlar.
Bazen paylaşıyorum: "Akıl nankördür, idrak edemeyince inkar edermiş." Değil mi? Ülkemizde dahil Tanrı ile görüştükleri söylenen şeyhlerin torunları neden bu karşılıklı katliamların durması için müdahil olmuyorlar? Olanlar ise kendi topluluklarının menfaati için hurafe fetva veriyorlar. Kutsal toprak yalanı için ne kadar can daha kaybedilecek? Elin gavuru dediğiniz Birleşmiş Milletlerden mi medet umacağız? Yazık, bu kadar can, yalan hurafe için yeterli değil mi?
Allah'a emanet olun.