"Oruç: İnsanın Seçimi mi, Tanrı'nın Buyruğu mu?"

Kıymetli Okurlarım,

Gazeteci olarak görevimizin yanı sıra, zaman zaman dinler konusunda farklı kaynaklardan aldığımız bilgileri inancınıza göre karşılaştırmanız için paylaşımlar yapıyoruz. Özellikle akıl ve vicdanlarını iyilik için kullanan okuyucularımızdan, gerçekleri görmek için teşekkürlerini ileten bir kesim olduğunu belirtmek isterim. Amacımız, kimseyi dinden çıkarmak değil; aksine, yaşadıkları dinin ne olduğu konusunda bilgi vermekten öte değil. Bu yazıda, İslam'ı kabul etmiş Müslümanların tuttukları oruç hakkında nasıl ve neden tuttuklarına dair bilgi paylaşmak istiyorum. Orucun kelime anlamı başta olmak üzere birçok ayrıntıya detay vermekten kaçınacağım; çünkü bu bilgilerin araştırıldığında zaten öğrenilebileceğine inanıyorum. Semavi Dinlerdeki Oruç Geleneği Ay, Güneş ve Yıldızlarla Bağlantısı : Semavi dinler incelendiğinde, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam'da orucun önemini görebilirsiniz. Oruç, Tanrı'ya yakın olmak için verilene ve vereceklerine şükretmeye yönelik bir ibadet olarak uygulanmaktadır. İslam dininin kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim'de, Bakara Suresi'nde oruçla ilgili farklı ayetler bulunmaktadır. Temel konu, insanların orucun tutulmasının Tanrı tarafından istenip istenmediğidir. İlk oruç, Mısır'da tapınak rahipleri tarafından, soğuk geçen kış aylarının sonunda bolluk ve bereketli bahar aylarına geçiş için Güneş Tanrısı 'İnanna'ya şükür amacıyla tutulmuştur. Diğer bir oruç olan Şükür Orucu, Hz. Adem ve eşi Havva'nın, Tanrı tarafından cennetten kovulduktan sonra uzun bir süre birbirlerini dünyada bulamamaları sonucu buluştuklarında tuttukları oruç olarak bilinmektedir. Semavi dinler incelendiğinde, oruç gibi birçok ibadetin Ay Tanrısı, Güneş, Yıldız Tanrısı gibi varlıklara yönelik olduğu görülmektedir. Aklını ve vicdanını iyilik için kullanan dostlara selam olsun. Görüşmek dileğiyle.