Fakirlik sadece cebimizi mi etkiler, yoksa hayallerimizi ve umutlarımızı da mı köreltir? TÜİK verileri açıklandığında, ilk bakışta Ordu’nun Karadeniz’deki sıralaması gözüme çarptı. Üzüldüm ama şaşırmadım. Peki, Ordu neden son 20 yıldır iktidar partisine sürekli destek vermesine ve önemli pozisyonlarda temsil edilmesine rağmen istediği kalkınmayı elde edemiyor?
Evet, şehrimiz TBMM Başkanlığı’na kadar yükselmiş isimler çıkardı, geçmişte bakanlar kurulunda yer alanlarda oldu. Yapılan yatırımlar da var, örneğin Ordu-Giresun Havalimanı, kente önemli bir değer kattı. Bu yatırımı kazandıranlara teşekkür etmek gerek. Ancak bu gibi büyük projelerin alt yapısı olmadığında, sadece sembolik kalıyor. Havalimanını kullanabilecek ekonomik güce sahip vatandaş sayısı sınırlı, seferler çoğu zaman dolmuyor ve iptaller yaşanıyor. İşte bu durum, ekonomik yapımızın acı gerçeklerinden biri.
Ünye’de yıllardır kör topal yapılmaya çalışılan organize sanayi bölgesi de aynı sıkıntıları yansıtıyor. Yeni yatırımcı bulmak zor, gelenler ise genellikle arazi yatırımı peşinde. Gerçekten üretim yapmak isteyen birkaç kişi ise arazi sorunları gibi engellerle mücadele ediyor.
Bunların yanı sıra, işsizlik en derin yaralarımızdan biri. İş var ama çalışacak eleman yok deniyor. Haklı oldukları kısımlar var; bazı mesleklerde gerçekten eleman bulunamıyor. Makine mühendisi, ziraat mühendisi olan gençler sanayide çalışmak istemiyor, çünkü daha rahat işler arıyorlar. Ancak bu işlerin çoğu da şehirde yok. Bugün anne ve babaların en büyük hayali, çocuklarını kamuda veya belediyelerde işe yerleştirmekten öteye gidemiyor.
Bir kentin kalkınması gençlere istihdam sağlamaktan, ardından turizmi ve tanıtımı güçlendirmekten geçer. Ama Ordulular artık küçük hayallerin peşine düştü. Bunun en büyük nedeni, siyasi arenada etkin bir milletvekili eksikliği. Böyle devam ederse, fakirin umudu fakir hayallerden öteye gitmeyecek.