İbrahim COŞKUN
Köşe Yazarı
İbrahim COŞKUN
 

Asaların Gölgesinde Gerçek Sorunlar

Günümüzde Türkiye’de karşı karşıya kaldığımız ekonomik, sosyal ve politik sorunlar sürerken, Yahudi peygamberi Hz. Musa'nın asası gibi semboller üzerinden yapılan tartışmalar, gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Oysa böylesine derin ve karmaşık sorunların çözümünü bekleyen bir toplumda, bu tarz sembolik meseleler üzerine odaklanmak, dikkatin dağılmasına ve gerçek problemlerin göz ardı edilmesine neden oluyor. Semavi dinlerin kurucularından olan Hz. Musa, asasıyla Mısır’dan kavmini kurtarmış ve bu olay dinî bir mucize olarak anlatılagelmiştir. Hristiyan inancında Hz. İsa, peygamberliği boyunca elinden asayı düşürmemiştir. Benzer şekilde, İslam peygamberi Hz. Muhammed’e ait olduğu iddia edilen bir asa, Türkiye’nin Bursa ilinde sergilenmiş ve Müslümanlar tarafından ziyaret edilmiştir. Bu dini figürlerin hayatlarında asa sembolüne yer vermesi, bu geleneğin kutsal kabul edilmesine yol açmıştır. Ancak, modern dünyada, bu asaların manevi bir güç taşıdığı düşüncesi sorgulanmalıdır. Benim gözümde asa, yalnızca bir odun parçasıdır ve asıl önem, sembollerde değil, bu sembollerin nasıl kullanıldığı ve neyi temsil ettiğindedir. Kültür tarihi araştırmalarına göre, asa ve kılıç gibi semboller sadece semavi dinlerde değil, Şamanizm, Yunan mitolojisi ve Avrupa’nın eski geleneksel inançlarında da yer almıştır. Tahtadan yapılmış bir kılıç, kötülere karşı manevi bir kılavuzluk aracı olarak görülürken, bu kılıcın tahtadan oluşu, gücün ve şiddetin dini bir yöntem olmadığını simgeler. Bu anlayış, insanları zorla değil, bilgelik ve manevi yol göstericilik ile doğruya yöneltmenin sembolüdür. Günümüzde bu tür sembolik tartışmalar, bazı ülkelerde, özellikle Hristiyan dünyasında, törenlerde kullanılan kılıç ritüelleriyle yaşatılmaktadır. Türkiye’de de zaman zaman Osmanlı geleneği adı altında hutbelerde kılıç kullanımı gündeme gelmekte ve tartışmalara yol açmaktadır. Özellikle askeri okulların yemin törenlerinde görülen kılıç sembolizmi de bu tartışmaların bir parçası olmuştur. Ancak, bu tür ritüellere ve sembollere takılmak, toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlamaz. Türkiye, bugün ekonomik ve sosyal alanlarda zorlu bir kurtuluş mücadelesi vermektedir. Halk geçim derdindeyken, ülkenin yöneticilerinin Yahudi asası geleneği gibi konularla meşgul olması, dikkatlerin gerçek sorunlardan uzaklaştırılmasına sebep olmaktadır. Türkiye’yi ne kılıç ne de dış güçler yıkabilir; asıl tehlike, Yahudi asası geleneği üzerinden yapılan sermaye oyunlarıyla ülkenin ekonomik bağımsızlığının tehlikeye atılmasıdır. Sonuç olarak, sembollerin ve ritüellerin, insanlık tarihinde önemli bir yeri olduğu yadsınamaz. Ancak, semboller üzerinden yapılan tartışmalar, halkın gerçek gündemi olan ekonomi, işsizlik ve eğitim gibi sorunların gölgede kalmasına neden olmamalıdır. Türkiye'nin geleceği, kılıçlar ve asalar üzerinden değil, akılcı ve yapıcı çözümlerle güvence altına alınabilir.
Ekleme Tarihi: 09 Eylül 2024 - Pazartesi

Asaların Gölgesinde Gerçek Sorunlar

Günümüzde Türkiye’de karşı karşıya kaldığımız ekonomik, sosyal ve politik sorunlar sürerken, Yahudi peygamberi Hz. Musa'nın asası gibi semboller üzerinden yapılan tartışmalar, gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Oysa böylesine derin ve karmaşık sorunların çözümünü bekleyen bir toplumda, bu tarz sembolik meseleler üzerine odaklanmak, dikkatin dağılmasına ve gerçek problemlerin göz ardı edilmesine neden oluyor.

Semavi dinlerin kurucularından olan Hz. Musa, asasıyla Mısır’dan kavmini kurtarmış ve bu olay dinî bir mucize olarak anlatılagelmiştir. Hristiyan inancında Hz. İsa, peygamberliği boyunca elinden asayı düşürmemiştir. Benzer şekilde, İslam peygamberi Hz. Muhammed’e ait olduğu iddia edilen bir asa, Türkiye’nin Bursa ilinde sergilenmiş ve Müslümanlar tarafından ziyaret edilmiştir. Bu dini figürlerin hayatlarında asa sembolüne yer vermesi, bu geleneğin kutsal kabul edilmesine yol açmıştır. Ancak, modern dünyada, bu asaların manevi bir güç taşıdığı düşüncesi sorgulanmalıdır. Benim gözümde asa, yalnızca bir odun parçasıdır ve asıl önem, sembollerde değil, bu sembollerin nasıl kullanıldığı ve neyi temsil ettiğindedir.

Kültür tarihi araştırmalarına göre, asa ve kılıç gibi semboller sadece semavi dinlerde değil, Şamanizm, Yunan mitolojisi ve Avrupa’nın eski geleneksel inançlarında da yer almıştır. Tahtadan yapılmış bir kılıç, kötülere karşı manevi bir kılavuzluk aracı olarak görülürken, bu kılıcın tahtadan oluşu, gücün ve şiddetin dini bir yöntem olmadığını simgeler. Bu anlayış, insanları zorla değil, bilgelik ve manevi yol göstericilik ile doğruya yöneltmenin sembolüdür.

Günümüzde bu tür sembolik tartışmalar, bazı ülkelerde, özellikle Hristiyan dünyasında, törenlerde kullanılan kılıç ritüelleriyle yaşatılmaktadır. Türkiye’de de zaman zaman Osmanlı geleneği adı altında hutbelerde kılıç kullanımı gündeme gelmekte ve tartışmalara yol açmaktadır. Özellikle askeri okulların yemin törenlerinde görülen kılıç sembolizmi de bu tartışmaların bir parçası olmuştur. Ancak, bu tür ritüellere ve sembollere takılmak, toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlamaz.

Türkiye, bugün ekonomik ve sosyal alanlarda zorlu bir kurtuluş mücadelesi vermektedir. Halk geçim derdindeyken, ülkenin yöneticilerinin Yahudi asası geleneği gibi konularla meşgul olması, dikkatlerin gerçek sorunlardan uzaklaştırılmasına sebep olmaktadır. Türkiye’yi ne kılıç ne de dış güçler yıkabilir; asıl tehlike, Yahudi asası geleneği üzerinden yapılan sermaye oyunlarıyla ülkenin ekonomik bağımsızlığının tehlikeye atılmasıdır.

Sonuç olarak, sembollerin ve ritüellerin, insanlık tarihinde önemli bir yeri olduğu yadsınamaz. Ancak, semboller üzerinden yapılan tartışmalar, halkın gerçek gündemi olan ekonomi, işsizlik ve eğitim gibi sorunların gölgede kalmasına neden olmamalıdır. Türkiye'nin geleceği, kılıçlar ve asalar üzerinden değil, akılcı ve yapıcı çözümlerle güvence altına alınabilir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gundemmedya.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

ctwpaa.org deneme bonusu veren siteler bahis siteleri