Ordu’nun MHP milletvekili Naci Şanlıtürk ile seçim öncesinde birkaç kez telefonla görüşme fırsatım olmuştu, ancak geçtiğimiz hafta ilçe teşkilatının düzenlediği bir programda yüz yüze tanıştık. Tanıştığımızda, Ordu için yaptığı çalışmaları da yayın kuruluşumuzda haber olarak yayınladık. Ancak, bazı açıklamaları ve genel tavrı üzerine düşünmeden edemedim. Özellikle, Ordu Büyükşehir Belediyesi hakkında yaptığı açıklamalar, yüz yüze görüşmede bana bıraktığı izlenimle birleştirince farklı bir boyuta taşındı. Şanlıtürk’ün siyaset hayatındaki yükselişi, Cemal Enginyurt’un MHP Ordu siyasetinden el çektirilmesiyle başlıyor. Cemal Enginyurt, camianın içinde tanınan bir figürdü ve onun gitmesiyle Naci Şanlıtürk, il başkanlığına ve sonrasında milletvekilliğine yükseldi. Haksızlık etmeyelim, aslında camianın içinden bir figürdür. Ancak, ne kadar ittifak içinde yer alsa da, sonunda sıradan bir muhalefet milletvekili olarak kaldığı da bir gerçek. Şanlıtürk’ün siyasetteki duruşu biraz farklı. Bazı siyasiler gibi uzun konuşmayı seven bir siyasetçi. Bu, aslında birçok siyasinin ortak özelliği. Ancak, halkla olan ilişkilerde bazen uzun konuşmalar, işin özünü kaçırabilir. Benim bu konuda fetva verme gibi bir lüksüm yok ama halkın gözünde net, anlaşılır ve özlü açıklamalar daha fazla yer buluyor. Ordu’daki son açıklamalarından biri ise Şanlıtürk’ün Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan Orkent projesini eleştirmesi. Ordu’daki eski otogarın yerine inşa edilen proje hakkında yaptığı açıklamalarda, “Sözüm başkasına ama sana da söylüyorum” yaklaşımını benimsedi. Yaptığı açıklamasında, “Alt yöneticiler çok yetersiz kalıyor” şeklinde eleştirilerde bulundu. Ancak, projenin başladığı, inşaatların yükseldiği ve satışların başladığı bir dönemde, bu tür eleştiriler acaba ne kadar yerinde? Bu soruların cevabını halk merak ediyor. Benim düşünceme göre, Şanlıtürk’ün amacı iki şey olabilir. Birincisi, belediye bürokratlarına yönelik bir operasyon yapma isteği olabilir. Bu tür hareketlerin zaman zaman olduğu biliniyor. İkincisi ise, iştirak şirketlerinin satışlarını etkileme amacıdır. Kamuoyuna yaptığı açıklamalara bakıldığında, bu açıklamaların ardında başka bir niyetin olabileceği akla gelmiyor. Şanlıtürk’ün söylediklerine dikkatlice bakıldığında, bir taraftan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler’i desteklerken, diğer taraftan Ordu’daki bürokratları ve yöneticileri eleştiriyor. Peki, bu çelişkili söylemler arasında ne kadar samimiyet var? Şanlıtürk, bu durumu Büyükşehir belediye başkanı ile yaptığı özel sohbetlerinde çok rahat dile getirebilir. Belki de daha farklı bir şekilde ifade etmiştir. Kamuoyuna yansıyan, düşündürücü bir tavır var. Bu durum daha önceden Cemal Enginyurt’un fındık konusunda ittifak ortağı olmasına rağmen yaptığı çıkışlar nedeniyle yaşadıklarını aklımıza getiriyor. Sonuç olarak, siyasetin halkla buluştuğu noktada, söylediklerimizle yaptıklarımız arasında bir denge olmalı. Şanlıtürk’ün açıklamalarını ve tavırlarını dikkatle değerlendirdiğimizde, Ordu halkı için net ve samimi bir dil kullanmanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.